Türkiye İş Bankası

Kuvayı Milliye Derneğinin Mersin ilinde bir düğün salonunda düzenlenen üyelik kabul töreninde, Kuran-ı Kerim ve (3) tabanca üstüne el basan bir gruba dernek başkanı emekli Albay Mehmet.

Kuvayı Milliye Derneğinin Mersin ilinde bir düğün salonunda düzenlenen üyelik kabul töreninde, Kuran-ı Kerim ve (3) tabanca üstüne el basan bir gruba dernek başkanı emekli Albay Mehmet Fikri KARADAĞ taralından yemin ettirildiği, dernek başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ' m bir masa etrafına topladığı üye adaylarına " Türk anadan ve Türk babadan doğmuş soyunda dönme olamayan Türkoğlu Türküm ben bu uğurda ölmek var öldürmek var" cümleleriyle başlayan bir yemin ettirdiği tespit edilmiştir. Yemin töreninden sonra kendisine soru soran gazetecilere 13.500 kişilik bir hainler listesi hazırladıklarını, bunu kamuoyuna açıklayacaklarım söylediği, Diyarbakır Escort "listede kimler var" diye sorduklarında ise "senin annen de baban da olabilir" diye cevap anlaşılmıştır. Kuvayı Milliye Derneği Mersin temsilcisi Kemal CANAY' m 13 aralık 2006'da yaptığı basın açıklamasında ise; "Genel merkezimizin, hain olduğunu belirttiği 13.500 kişi ve kurum var. Genel başkanımız Mehmet Fikri KARADAĞ, yurtdışına para kaçıran bu hainlerin listesini onların en çok güvendiği kaynaklardan elde etti. Vatana ihanet kanunu kaldırıldı. Biz bu kanunun yeniden yürürlüğe girmesini istiyoruz. Adam ihanet ediyor elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Mersin PKK ve Siyonistlerce işgal edildi. Türk çocukların elinden ekmekleri alınıyor Mersinde suç işleyenlerin %90 nı doğulu ve güneydoğuludur. Türk çocuğu suç işlemez." dediği tespit edilmiştir.

MUZAFFER GOKÇIMEN'in ifadesinin de tamamen yalan ve iftiralarla dolu olduğunu, belirttiği gibi Ulusal Birlik Komitesinin internet sitesinde komite kurucu üyeleri olarak kendisi ve eşi ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in isimlerini kendisi veya diğer bir arkadaşının koydurmadığını, aksine olayın yukarda anlattığı şekilde ESRA FERİDE GÖKÇİMEN 'in kendisinden habersiz olarak bu listeyi internet sitesine koyması şeklinde olduğunu, ayrıca MUZAFFER GÖKÇIMEN'in ESRA GÖKÇİMEN'den biraz daha ileri giderek ofisine gelip giden kişiler arasında ALPARSLAN ARSLAN'ın da olduğunu söylediğini, eğer ALPARSLAN ARSLAN'ın internet sitesinde kurucu üye olarak görünüp ofisine gelip gidiyorsa bunu ESRA FERİDE GÖKÇİMEN' in de söylemesinin gerektiğini, internet sitesinde yer alan Ulusal Birlik Komitesi kurucu listesinin kendisine okunması üzerine, bu kişilerin hepsinin kendi bürosuna gelip giden şahıslar olduğunu, hepsi ile siyasi bir birlik içerisinde olamadığını, yine yukarıda anlattığı şekilde bu listeyi siteye kendisinin veya bizzat talimat verdiği birisinin koymadığını, sitede liste ile ilgili kişilerin fotoğraflarının da konularak yayınlandığını, listedeki kişilerden ESRA GOKÇIMEN'in fotoğraf istediğini kendisinin sonradan öğrendiğini, listede Muzaffer TEKİN' in fotoğrafının bulunmadığını, diğer tüm üyelerin fotoğrafı olduğu halde onun fotoğrafının bulunmamasının Muzaffer TEKİN ve kendisinin haberinin olmadığını gösterdiğini, yine bu listede ALPARSLAN ARSLAN'ın fotoğraflı veya fotoğrafsız hiç bir kaydının bulunmadığını, bu kişilerin kendisi hakkında yapmış oldukları bu iftiraların komplo olduğunu düşündüğünü, zaten bu iki kişinin de dolandırıcılıktan sabıkalı ve halen de aynı dolandırıcılık suçundan arandıklarını, Esra Feride GÖKÇİMEN'in akıl hastalığı tedavisi gördüğü yolunda raporların bulunduğunu bildiğini, bunu da müdafisi aracılığı ile temin edip sunacağını, Esra Feride GÖKÇİMEN'in hakkındaki bu iftirasının nedenini kendi özel çabası ile araştırdığını, şahsın aynı zamanda Mehmet Fikri KARADAĞ'ın genel başkanlığını yaptığı Kuvayı Milliye Derneği ile ilgili internet sitesinde ERKUT ERSOY' un yanında çalıştığını tespit ettiğini, zaten Esra'nın kendisini Kuvayı Milliye'nin bir toplantısına çağırdığını, kendisinin de kabul etmediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'I Türk Dünyası Araştırmaları Vakfının bir toplantısında VELİ KÜÇÜK ile yanyana ve samimi bir şekilde gördüğünü, şu anda anlatamayacağı şekilde o dönemde lideri bulunduğu partiyi ele geçirme veya kontrol atlına alma çabalarının olduğunu, kendisinin bunlara fırsat vermediğini, aynı dönemde VELİ KÜÇÜK'ün kendisinin de tanıdığı bir kısım siyasetçilere kendisinin bir suç örgütü lideri olduğunu, siyasi kimliğinin olmadığı şeklinde beyanlarda bulunduğunu duyduğunu, bütün bunlardan lideri olduğu siyasi hareketin ele geçirilemeyince yanma gönderilen Esra Feride GÖKÇİMEN ve kocası Muzaffer GÖKÇİMEN'in iftiraları ile tutuklattırıldığını düşündüğünü beyan etmiştir.

Clinton’ın önerisi Yahudilerin Tapınak Tepesi’ni ziyaret etme ve o bölgede dua etme haklarına yönelik garantiler verdi... Şaron, Yahudilerin Tapınak Tepesine ziyaretlerinde bir sorun olmayacağına ikna olduğunda, İsrailli dindarlar ve milliyetçi sağcı grupların barış sürecine karşı çıkacakları çok neden kalmayacaktı. Şaron, Tapınak Tepesi’ni ziyaret edeceğine dair kararını açıkladığında, Ehud Barak istihbarat şefi Ami Ayalon’a Jibril Rajoub’a ulaşmasını ve güvenli bir ziyaret için gerekenin yapılmasını istemesi emrini verdi. Rajoub, Şaron’un camiye girmemesi ve orta yerde ibadet etmemesi halinde pürüzsüz bir ziyaret olacağı sözünü verdi. Barak ayrıca Arafat’a ulaşarak, camiye girmemesi durumunda Şaron’un ziyaretinin pürüzsüz gerçekleşeceğine dair teminatlar aldı. Bir grup Filistinli ileri gelenler ve üç Arap Knesset üyesi ziyareti protesto etmek için bölgeye geldiler. Filistinli ileri gelenler arkada izlerken, genç Filistinliler taş attılar ve İsrail güvenlik güçlerini geçerek Şaron’a ve yanındakilere ulaşmaya çalıştılar. Şaron’un ziyareti bunlara rağmen sessiz ve düzgün bir şekilde gerçekleşti. Dua etmedi, beyanda bulunmadı ya da Müslümanlar tarafından provokatif olarak görülecek bir şey yapmadı. Bir taş yağmuru altında Ağlama Duvarı’na ulaşmasına rağmen, soğuk kanlı davrandı ve "Buraya Müslüman ve Yahudilerin beraber yaşayabileceklerine inanan biri olarak buraya geldim" dedi, Diyarbakır Escort gazetecilere. "Beraber inşa edip büyüyebileceğimize inanıyorum. Bu huzurlu bir gezi oldu" dedi.[79]

irenespahn3791

12 Blog mga post

Mga komento