Bir süre konuştuktan sonra, K.ALEMDAROĞLU'nun "Bu iş bu iş Milli Demokratik Devrimle biter" dediği, Ü. SAYIN'm da "Başka yolu yok hocam" dediği, K. ALEMDAROĞLU 'nun "Bu işin başka şekli yoktur, Doğu SİLAHÇILARIN bir yazısı varmış sen okumuş muydun onu ?" dediği, Ü. SAYIN'm da "Okudum hocam konuyu ben her gün okuyorum Cumhuriyet" dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun "Açık açık şey diyormuş Devrim diyormuş" dediği, Ü. SAYIN'm da "E hepsi öyle demeye başladılar hocam, ben Ankara'da konuşmaya gittim Ankara'da da bütün komutanlar geldi benim konuşmama hepsi aynı şeyi söylüyorlar" dediği, K. ALEMDARAOĞLU'nun "E söylüyorlar da ne duruyorlar o zaman ne bekliyorlar" dediği, Ü. SAYIN'm "Emekliler söylüyor ama bir yerden patlak verecek herhalde", "Başka yolu yok bu işin" dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun da "Öyle değil mi yani sonra", "Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan olacak" dediği, Ü. SAYIN'm da "Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi", bir süre daha aynı konu üzerine konuştuktan sonra K. ALEMDAROĞLU'nun "Şimdi Rektörlerin çok sıkı durması gerekir ama göreceğiz" dediği, U.SAYIN'm da "Yok zor o bakalım çok önemli şeylere gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay", "Çok önemli şeylere gebe bakalım ne olacak yani ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var" dediği anlaşılmaktadır.
Clinton’ın önerisi Yahudilerin Tapınak Tepesi’ni ziyaret etme ve o bölgede dua etme haklarına yönelik garantiler verdi... Şaron, Yahudilerin Tapınak Tepesine ziyaretlerinde bir sorun olmayacağına ikna olduğunda, İsrailli dindarlar ve milliyetçi sağcı grupların barış sürecine karşı çıkacakları çok neden kalmayacaktı. Şaron, Tapınak Tepesi’ni ziyaret edeceğine dair kararını açıkladığında, Ehud Barak istihbarat şefi Ami Ayalon’a Jibril Rajoub’a ulaşmasını ve güvenli bir ziyaret için gerekenin yapılmasını istemesi emrini verdi. Rajoub, Şaron’un camiye girmemesi ve orta yerde ibadet etmemesi halinde pürüzsüz bir ziyaret olacağı sözünü verdi. Barak ayrıca Arafat’a ulaşarak, camiye girmemesi durumunda Şaron’un ziyaretinin pürüzsüz gerçekleşeceğine dair teminatlar aldı. Bir grup Filistinli ileri gelenler ve üç Arap Knesset üyesi ziyareti protesto etmek için bölgeye geldiler. Filistinli ileri gelenler arkada izlerken, genç Filistinliler taş attılar ve İsrail güvenlik güçlerini geçerek Şaron’a ve yanındakilere ulaşmaya çalıştılar. Şaron’un ziyareti bunlara rağmen sessiz ve düzgün bir şekilde gerçekleşti. Dua etmedi, beyanda bulunmadı ya da Müslümanlar tarafından provokatif olarak görülecek bir şey yapmadı. Bir taş yağmuru altında Ağlama Duvarı’na ulaşmasına rağmen, soğuk kanlı davrandı ve "Buraya Müslüman ve Yahudilerin beraber yaşayabileceklerine inanan biri olarak buraya geldim" dedi, Diyarbakır Escort gazetecilere. "Beraber inşa edip büyüyebileceğimize inanıyorum. Bu huzurlu bir gezi oldu" dedi.[79]
Bu konuşmanın ; şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'ın kendi beyanı içeriğine göre 22 Temmuz 2007 tarihindeki genel seçimler sonrasında Kuvayı Milliye Derneği ile bağlantısını zayıflattığı, 07 Eylül 2007 tarihinde de resmi olarak ayrıldığı tarihten sonra yapıldığı , Kuvayı Milliye Derneğinin Kadıköy ilçesindeki genel merkez binasında geçtiği, huzurda Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM'den başka 12 kişinin daha olduğu anlaşılmaktadır.Tartışmalarının ise ; Mehmet Fikri KARADAĞ'ın Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda görünürdeki Kuvayı Milliye Derneğinin legal yapılanmasının tüm imkanlarını kullanmasına karşın söz konusu genel seçimlerde beklediği neticeyi sağlayamaması, bunun dışında Mersin ilindeki ölme, öldürülme ve öldürme ikazı ile yaptırdığı yemin töreni, Derneğin Teşkilat Başkanı Hüseyin GÖRÜM'ün başında bordo bere ile kıydığı Kuvva Nikahı ve sağına ve soluna alıp temsili olarak İsa ile Musa Peygamber olarak tanıttığı kişiler ile birlikte yaptığı basın açıklaması görüntülerinin basında yer alıp vatandaşlardan tepki alması, yukarıda silah ve örgütsel dokümanlar ile yakalandığı anlatılan Murat ÇAĞLAR'dan sonra Dernek yapılanması hakkında soruşturma başlatılması olaylarından sonra işlevsiz kaldığını düşündüğü derneğin legal yapılanmasını tasfiye etme düşüncesinden ve Hüseyin GÖRÜM'ün buna karşı çıkmasından kaynaklandığı görüntülü konuşmanın tümünün incelenmesinden anlaşılmaktadır. Yukarıda özetlenen telefon görüşmelerinden de anlaşılacağı gibi neredeyse askeri bir itaatle bağlı örgüt üyelerinin kendisine bu tartışmada olduğu gibi karşı çıktıkları görülmemiştir. Bu nedenle de olayların gelişiminin kavranması açısından önem verilen bu konuşmada Hüseyin GÖRÜM'ün Mehmet Fikri KARADAG'a ; Muzaffer TEKİN tarafından tanıştırıldıklarını, VKGB'nin kuruluşu aşamasında kendisinin Maltepe semtindeki meşhur barakasına gelip gittiğini, Hendek ilçesinde anlaşmayı bozanın kanının diğerine helal olduğuna dair bir anlaşma yaptıklarını, buna karşılık kendisinin eroin kaçakçısı olarak gösterilip VKGB oluşumundan uzaklaştırıldığını, kutsal bir dava olarak gördüğü Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşunda kendisinin büyük emeği olduğunu, ancak Mehmet Fikri KARADAĞ'ın derneğe gelen kişilere grup kurun, yer altına inin, şunu vur, bunu vur, kıralım, keselim,para bulalım dediğini, bütün eylemlerde arka planda durup kendisini öne sürdüğünü, Ankara'da kurulan Kuvva-i Milliye Derneğinin arkasında da Muzaffer TEKİN'in olduğunu, başkanı olan Bekir ÖZTÜRK'ün kendisi gibi kukla olduğunu, telkinlerine uyan birisinin suç işlemesi halinde kendisine yükleneceğini, nitekim Danıştay saldırısı ve Hrant DİNK'in öldürülmesi olaylarından sonra ortadan kaybolduğunu, bütün bu olaylardan sonra işin iç yüzünü anladığını söylediği anlaşılmaktadır.
zachausmann686
3 مدونة المشاركات